Orta Koridor yatırımları, Türkiye’yi Avrupa-Asya ticaretinde lojistik merkez haline getiriyor. Demiryolu, maliyet ve süre avantajıyla öne çıkıyor.
Orta Koridor yatırımları, Türkiye’nin lojistikte yeni rolünü güçlendiriyor: Avrupa ile Asya arasındaki ticaret rotaları yeniden şekillenirken, Türkiye’nin Orta Koridor yatırımları demiryolu taşımacılığında stratejik bir dönemin kapısını aralıyor. Çin’den başlayarak Orta Asya üzerinden Türkiye’ye, oradan Avrupa’ya uzanan bu hat, Süveyş Kanalı’ndaki riskler ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle giderek daha güvenli ve öngörülebilir bir alternatif haline geliyor.
Lanes Lojistik Operasyon Direktörü Ali Demircan, Orta Koridor’un sadece Türkiye için değil tüm bölge için kritik bir rol oynadığını belirterek şunları söylüyor:
“Orta Koridor, Çin-Avrupa ticaretinde güvenilirlik sağlarken Türkiye’yi transit ülke olmaktan çıkarıp karar verici bir lojistik oyuncu konumuna taşıyor.”
Demiryolu ile Zaman ve Maliyet Avantajı
Denizyolunda 35-40 gün süren Çin–Avrupa taşımaları, Orta Koridor demiryolu hattıyla 12-15 güne iniyor. Özellikle tekstil, otomotiv yedek parça ve elektronik sektörleri için kritik olan bu hız, aynı zamanda maliyet avantajı da sağlıyor. Demircan, “Kısa vadede yatırım maliyetleri olsa da, orta vadede navlun dengeleri demiryolu lehine dönecek” diyor.
Yeşil ve Dijital Lojistik
Avrupa Birliği’nin karbon nötr hedefleri doğrultusunda demiryolu, düşük emisyonlu yapısıyla öne çıkıyor. Orta Koridor, çevresel sürdürülebilirlik açısından da avantajlı bir çözüm sunuyor. Türkiye ayrıca e-gümrük, IoT tabanlı yük takibi ve yapay zekâ destekli rota optimizasyonu gibi dijital entegrasyonlarla hattı daha güvenli ve verimli hale getirmeyi hedefliyor.
Türkiye’nin Vizyonu
Ali Demircan, “Orta Koridor, Türkiye’yi lojistikte bölgesel güç haline getirecek. Bu rota, yalnızca malların taşınmasını değil, ülkemizin ekonomik ve stratejik değerini de artıracak” diyerek vizyonu özetliyor.