Continental, uzun yol otobüsleri için yeni Conti Coach HA 5 lastiğini tanıttı. Model, yenilenmiş hamur, optimize edilmiş karkas ve sensörlü versiyon seçeneği sunuyor.
Continental, uzun yol ve şehirlerarası otobüs segmentine yönelik yeni lastik modeli Conti Coach HA 5’i piyasaya sundu. EMEA bölgesi için geliştirilen 5. nesil otobüs lastiği serisinin ilk modeli olan HA 5, marka tarafından açıklanan teknik verilere göre hem sırt yapısında hem de karkas tasarımında güncellemeler içeriyor.
Yeni modelde, aşınma direncini artırmak amacıyla yenilenmiş bir sırt hamuru karışımı kullanıldı. Karkas yapısı ise yüksek yük altında yapısal kararlılığı artırmak ve kaplanabilirliği desteklemek için yeniden tasarlandı. Teknik karşılaştırmalarda önceki modele kıyasla %20 daha yüksek kilometre performansı ve %10 daha düşük yuvarlanma direnci bilgisi paylaşılıyor.
Lastik, desen yapısı ve kanal geometrisi bakımından da güncellenmiş bir tasarıma sahip. Bu yapı, özellikle ıslak zemin koşullarında tutuş değerlerini iyileştirmeyi amaçlıyor. Ürün, AB etiket sınıflandırmasında yakıt verimliliği B, ıslak zemin tutuşu B sınıfında yer alıyor.
Conti Coach HA 5, standart versiyonunun yanı sıra entegre sensörlü akıllı lastik seçeneğiyle de sunuluyor. Sensör sistemi, lastik basıncı ve sıcaklığının sürekli izlenmesine olanak tanıyarak filo yönetim yazılımlarına gerçek zamanlı veri aktarımı sağlıyor. Bu sayede bakım döngülerinin planlanması için operasyonel veri elde edilebiliyor.
Model, 295/80 R 22.5 ebadıyla hem orijinal ekipman hem de yenileme pazarı için satışa çıktı. Orijinal ekipman versiyonlarında sensörler standart olarak yer alırken, yenileme pazarında talebe göre sağlanabiliyor.
Continental Kamyon Lastikleri EMEA Ürün Geliştirme Müdürü Hinnerk Kaiser, yeni ürünle ilgili yaptığı değerlendirmede, “Conti Coach HA 5, bugüne kadar geliştirdiğimiz en ileri otobüs lastiği. Yeni nesil sırt hamuru karışımı ve optimize edilmiş karkas yapısı sayesinde hava şartlarından bağımsız, güvenilir bir performans sunuyor. Önceki modele kıyasla yüzde 20 daha yüksek kilometre, yüzde 10 daha düşük yuvarlanma direnci ve ilk kilometreden son kilometreye kadar yüksek tutuş sağlıyor. Bu da filoların daha uzun süre yol yapabilmesi, daha az yakıt tüketmesi ve daha düşük CO₂ emisyonu üretmesi anlamına geliyor” dedi.